Logo
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Ekonomi Terimleri Sözlüğü
  • Makalelerim
  • Köşe Yazıları
  • Eğitimler
  • İletişim

Bir Şey Bedavaysa, Müşterisi Sen Değilsindir – Big Data Bölüm 2.

  • Küresel Ticaret Nereye Evrilecek?
  • TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ Bir Rakamdan Çok Daha Fazlasıdır
  • Küreselleşmeyi Yöneten 3 Kurum: IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü
  • Seçimlerin Ekonomik Analizi
  • İnsanoğlu Uzayda Ne Arıyor? (Bölüm 2)
  • İnsanoğlu Uzayda Ne Arıyor? (Bölüm 1)
arslanasli 0 Comments

Merhaba Sevgili Okuyucu,

Geçen hafta Büyük Veri ( Big Data) kavramını iş dünyası üzerindeki etkileri ekseninde incelemiştik. Yazının yayınlanması sonrası pek çok okuyucu farklı kanallarla bana ulaşarak konuyu bu sadelikte anlatmaya devam etmemi istedi. İlginize teşekkür ediyor ve farklı açılardan inceleme ve bilgilendirmeye devam ediyorum o halde.

“Bir şey bedavaysa, müşterisi sen değilsindir. “

Çok sevdiğim eski yabancı işverenlerimden birinden sıkça duyduğum bir sözdür bu. 20’li yaşlarda çok da altını dolduramadığım, ama nedense kulağıma küpe olmuş bu sözün, bugün bilgiye erişim ve bilginin değeri anlamında ne kadar önemli olduğunu anlamamak imkânsız.

Hızlıca bir düşünün lütfen. Özellikle elektronik dünyada hayatımızı kolaylaştıran, neredeyse onsuz yapamadığımız, bizim için paha biçilmez olan neler bedava? Google, Facebook, Instagram,Twitter, WhatsApp, Navigasyon uygulamaları, Youtube, Gazeteler, Online toplantı uygulamaları, bazı eğlence (film, dizi vs.) portalları, oyunlar…

Kullanıcı olarak para ödemiyorsak, neden başkaları kullanmamız için para ödüyorlar?

Yetişkin bir insanın, gün içerisinde ortalama 35.000 adet karar verdiğini biliyor musunuz? Bu kararların ne kadarını rasyonel şekilde veriyoruz? Verdiğimiz tüm kararlarda faydayı mı ön planda tutuyoruz? İhtiyaca yönelik sonuç beklentisi içinde mi hareket ediyoruz? Daha da önemlisi, kararı gerçekten özgür irademizle biz mi veriyoruz?

Tüketici ne ister ve nasıl karar verir konusu, 1940’lardan bu yana, iktisatçıların iştahını kabartan bir konu olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrası üretim kapasitesinin ve rekabetin artışı, beraberinde pazarlama kavramının gelişmesine neden olmuştur.

1950’li yılların başından itibaren ise tüketici davranışları “duygusal” açıdan incelemeye başlanmıştır. Ernest Dichter ile başlayan güdü araştırmaları, kişilik testleri ve referans grupları incelemesi kapsamında, tüketim kararlarının bilinçli ya da bilinçsiz olduğu araştırılmıştır.   1955 Whyte, Katz ve Lazarsfeld seçimlerde kişisel etkinin ve ağızdan ağıza iletişimin kitlesel medyadan daha etkin olduğu sonucuna ulaşmıştır.

1969 yılında Howard ve Sheth’in yaptıkları araştırmalar, tüketicilerin tecrübelerinin bulunmadığı durumlarda bilgiye güvendiklerini, sosyal ve tarafsız kaynaklardan gelen bilginin, ticari kaynaklardan gelen bilgiye göre daha etkin olduğunu göstermiştir.

Tüketicilerin bilgiden nasıl yararlandığı ve markalara yönelik nasıl yargılarda bulunduğu, pazarlama akademisyenleri için çekici hale gelmiş ve farklı yıllarda bu konu ile ilgili bilimsel araştırmalar yapılmıştır.  (Jacoby, Speller ve Kohn 1974, Wright 1973, Bettman 1979).

1980’li yıllarda bilgi işleme ve çok seçenekli modellere karşı “etkileşim”, tüketimde “dinin” etkisi gibi konular araştırılmıştır. (McCracken, 1986).

1990’lı yıllarda Thaler, geleneksel iktisadi teorilerin açıklayamadığı, insan davranışı anomalileri hakkındaki yazılar yazdı. Thaler, dünyanın dört bir yanındaki kamu ve özel kuruluşlarda “dürtme birimleri” olarak adlandırılan davranışsal bilim ekiplerinin oluşumuna ilham kaynağı oldu.  2017 yılında bu çalışmalarıyla Nobel Ekonomi Ödülü aldı ve 2018 yılında hukuk profesörü Cass Sunstein ile birlikte “Dürtme: Sağlık, Zenginlik ve Mutlulukla İlgili Kararları Geliştirmek” (Nudge: Improving Decisions About Health, Wealth and Happiness) isimli bir kitap yazdı. Kitap, karar verdikleri bağlamda ufak değişiklikler yaparak, insanların davranışlarını “dürtmek” için birçok fırsat olduğunu ileri sürüyor.

Tüm bu çalışmaları sıralamamın nedeni şu, bilim dünyası uzun zamandır insanların karar alma mekanizması üzerinde kapsamlı araştırma ve çalışmalar yapıyor.  Deney gruplarının yanı sıra, yukarıda bahsi geçen “bedava” hizmetler ve uygulamalar aracılığı ile, satın alma eğilimlerimizi, karar süreçlerimizi inceliyor, reklamlar, kanaat önderleri tavsiyeleri, ürün yerleştirmeler, moda ve trend kavramı, sosyal sınıflandırmalar, prestij ve öz güven kodlamaları etkileri ile bilinç altımıza çalışıyorlar. Promosyon, kampanya gibi kafa karıştırıcı ve ihtiyaç odağını değiştiren faaliyetler rasyonel kararlar almamızı engelliyor ve algımızı yönetiyor.

Üreticiler, biz tüketicilerin karar verme yetisini yüksek bedellerle bu Büyük Veri ( Big Data) havuzlarından satın alıyor ve biz kullanıcılar hayatımızı kolaylaştırma pahasına, algılarımızı ve irade zafiyetimizi bedavaya satıyoruz.

Aslı Arslan

İletişim için

Yazar: arslas01@gmail.com

Editör: editor@objedergi.com

Kaynak:

 Bilimevi İktisat dergisi (1. Sayı)

https://www.iktisatvetoplum.com/davranissal-iktisadin-gelisimi/

Share on:

Bilgiye Sahip Olan Hayatta Kalacak

Prev Post

Speküle mi Ediliyorum, Manipüle mi Oluyorum?

Next Post
Aslı Arslan

Dünyada neler oluyor, iş dünyası, bilim, teknoloji, sağlık, sanat eksenlerinde hangi gelişmeler yaşanıyor? Bunların ekonomiye, ya da ekonominin bahsi geçen konulara iz düşümü nasıl olacak? Bilginin mutlak güç olduğu günümüzde, bilgisiz kalmayın. Basit Ekonomi Güncesini her gün mutlaka tıklayın ve bültenimize üye olmayı unutmayın.

Hızlı Linkler
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Ekonomi Terimleri Sözlüğü
  • Makalelerim
  • Köşe Yazıları
  • Eğitimler
  • İletişim
  • Makalelerim
  • - Ya Sizin Mutluluk Endeksiniz Kaç?
  • - Speküle mi Ediliyorum, Manipüle mi Oluyorum?
  • - Bir Şey Bedavaysa, Müşterisi Sen Değilsindir – Big Data Bölüm 2.
  • - Bilgiye Sahip Olan Hayatta Kalacak
  • - Dünya Düzenini Yerle Bir Eden Tarihteki En Acımasız Salgınlar.!
  • - Küresel Ticaret Nereye Evrilecek?
  • © 2020 Powered By Aslı Arslan

    Manage Cookie Consent
    Web sitemizi ve hizmetimizi optimize etmek için çerezleri kullanıyoruz.
    Functional Always active
    The technical storage or access is strictly necessary for the legitimate purpose of enabling the use of a specific service explicitly requested by the subscriber or user, or for the sole purpose of carrying out the transmission of a communication over an electronic communications network.
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    Statistics
    The technical storage or access that is used exclusively for statistical purposes. The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Marketing
    The technical storage or access is required to create user profiles to send advertising, or to track the user on a website or across several websites for similar marketing purposes.
    Manage options Manage services Manage vendors Read more about these purposes
    View preferences
    {title} {title} {title}